Güney Amerika, gezmek için yıllar boyu hayalini kurduğumuz bir rotaydı. Özellikle Machu Picchu, gezi listemizin hep en üstünde yer alıyordu. Pandemi ve çeşitli sebeplerden ötürü birkaç kere iptal etmek zorunda kaldığımız Peru gezimizi, 2023 yılında rotayı büyüterek Büyük Güney Amerika rotası ile gerçekleştirme fırsatı bulduk. Gezimiz tamamen kültürel noktalar üzerinden kurgulanmış olsa da, uğradığımız şehirlerde bol bol şarap keşfetmeyi de ihmal etmedik.
Rotamız üzerindeki en büyük şarap bölgeleri Şili ve Arjantin’de çok kısa vakit geçirmiş olmamıza karşın bütün gezimizi şarap üzerine kurguladık. Peru ve Bolivya gibi şarap konusunda popüler olmayan yerlerde ise sürpriz keşiflerde bulunduk. Her gezimizde olduğu gibi, bu gezimizde de şarap peşinde koştururken çok keyifli anılar biriktirdik ve kürkçü dükkanımıza geri döndük.
Uğrama fırsatı bulduğumuz barlar, şaraphaneler ve diğer turistik gezi noktaları (Google Maps’e eklemek için tıklayınız) ile ilgili aldığımız notlar:
Lima (Peru)
Lima, birçok şarap kavına ve şarap barına ev sahipliği yapsa da, şehirde kesinlikle şarap kültürü yaygın değil. Var olan şarap barlarında çoğunlukla İspanya, Arjantin, Şili gibi diğer ülkelerin şarap seçenekleri bulunuyor. 1600’lü yıllarda 80 milyon litre civarı şarap üretimi yapan ve günümüzde sadece Ica Vadisi’nde 85 adet üretici olan Peru’da, bu şarap seçeneklerinin çoğunu maalesef şarap barları ve restoranlarda bulabilmek mümkün değil. Ülkenin en yaygın içeceği olan ve bir brandy türü olan Pisco, genel olarak ülkedeki içki kültürüne hakim. Bundan kaynaklı Peru, şarap konusunda ülkemize hem kültürel hem de tarihi olarak benziyor.
Peru’da ilgimizi çeken en ilginç konu bağların dikim şekilleriydi. Sıcaktan ve kuşlardan korunma adına asmalar birbirine hem çok sık dikilmiş hem de üstlerine tamamen file geçirilmişti.
Curador Wine Bar & Shop
Zaman konusunda şimdiye kadar en dakik gördüğümüz mekanlardan. Gittiğimiz gün saat akşam 8’de açılan bu mekana 7:45’te varmış bulunduk. İçerisi açık ve hazır gözükse de, tam açılış saatine kadar bizi bekleterek saat 8’de aldılar. 🙂 prensiplerine uymalarından ötürü tebrik ederek giriş yaptığımız bu mekanın yemekleri oldukça güzeldi, özellikle mantarlı pizzalarını çok sevdik.
Kadeh seçenekleri haftalık olarak değişen bir menüye sahip olan bu şarap barında, her hafta farklı 3 adet beyaz ve 3 adet kırmızı şarap tadabilmek mümkün. Şaraplar genelde Peru, Arjantin ve Şili bölgelerinden seçilmişti, bizim tadım yaptığımız gün 1 adet Fransız şarabı da vardı. Daha farklı şaraplar sormanız durumunda (özellikle Peru şarapları) 1-2 tane daha şişe açarak size ekstra yardımcı olabiliyorlar. Servisleri ise inanılmaz profesyoneldi. Şarap seçkilerinde ortalama bulduğumuz şaraplar olsa da, keyifli bir akşam yemeği için çok keyifli bir mekandı.
Perfect Blend Cata y Maridaje
Dil bariyerinden ötürü anlaşmakta biraz zorlandığımız bu şarap barında, Google Translate sayesinde bir nebze anlaşmayı başarabildik. 1 kadeh (15 cl) şarabı yaklaşık 25 SOL (6 USD)’ye alabileceğiniz bu mekanda, eğer şarap tadımı isterseniz kişi başı 3 adet 5 cl’lik küçük şarabı yaklaşık 60 SOL (16 USD)’ye alabilirsiniz. Kadeh şarap almanın çok daha mantıklı olduğu bu şarap barında, seçeneklerinizi mutlaka sormayı ihmal etmeyin. Mekana ilk ulaştığımızda kadeh olarak sadece 2 adet seçenek varken, deneyip devamı yok mu diye sordukça totalde 6-7 adet açık şişeden servis etmeye devam ettiler. Seçenek olarak yine dünyanın her yerinden şarapların bulunabildiği bu mekanda ağırlıklı olarak Peru-Arjantin-Şili şaraplarına ulaşabilmek mümkün.
La Viniteca
Ana özelliği şarap kavı olan bu mekanda, normalde Coravin ile birlikte kadeh servisi de yapılıyor. Biz gittiğimizde Coravin’leri bozuk olduğu için tadım yapamadık ancak kalabalık giderseniz şişe açtırarak içebilmeniz de mümkün. Şarap kavları çok zengin, çalışanları İngilizce biliyor ve çok ilgili. Peru’da şarap hakkında İngilizce konuşabildiğimiz ilk yer oldu. Sorduğumuz bir çok soruya cevap verdiler. Sadece bunun için bile ziyaret etmeye değer.
La Esquina Bar de Vinos
Google Maps üzerinden eski menülerinde bol bol kadeh şarap seçeneği olduğunu görerek ziyaret ettiğimiz bu şarap barına ulaştığımızda, sadece şişe servisleri olduğunu gördük ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Ömrü hayatımızda kadeh servisi olmayan bir şarap barı da görmüş olmanın hafifliği ile birlikte, hız kesmeden keşiflerimize devam ettik.
Bonus: ChocoMuseo
Muscat üzümünden yapılan bir üzüm brandy’si olan Pisco bazlı farklı likörler yapan bu mekanda ücretsiz olarak bütün içeceklerin tadına bakabilirsiniz. Lezzet olarak birbirinden farklı likörlere sahip olan bu mekanda, biz özellikle ejder meyvesi (Passion Fruit) ve yer kirazı (Goldenberry) bazlı likörlerine bayıldık.
La Paz (Bolivya)
Bolivya, bütün Güney Amerika gezimiz boyunca bizi şarap konusunda en çok şaşırtan yer oldu. Özellikle Peru’nun aksine, gittiğimiz bütün restoran, kafe ve barlarda ağırlıklı olarak Bolivya şarapları bulunuyordu. Bu sayede Bolivya şaraplarını bol bol tadabildik. Daha önce şarap camiasında adını hiç duymadığımız bu ülkenin yüksek rakımda yetiştirilen üzümlerinden yapılmış orijinal şarapları içmek, bize eşsiz bir deneyim kattı. Objektif olarak yaklaşıldığında; lezzet olarak alışık olduğumuz şaraplardan çok farklı şaraplar sunan bu ülke, karakteristik şarapları ile bizi açıkça etkiledi. Tamamen iyot kokan 2021 rekolte Tannat şarabından tutun da, şimdiye kadar içtiğimiz en sert-keskin aromatik profile sahip Muscat üzümleri ile birlikte bizi oldukça şaşırttı.
Hay Pan
Menülerinde sadece Bolivya Şarapları olan bu şarap barı, kaotik La Paz ortamının içerisinde şarap aşıkları için adeta çölde bulunan bir vaha. Hem kadeh hem de şişe olarak bir çok seçenek sunan bu minik aile işletmesinde, toplam 6 adet şarabı kadeh olarak deneme fırsatı bulduk. Sahipleri çok iyi İngilizce bilmemesine karşın, eksikliği Google Translate aracılığı ile kapattık. 🙂 Yemeklerinden çok keyif almadığımız bu şarap barına, çok seçenekli Bolivya Şaraplarına erişmek adına mutlaka uğramanızı öneririz.
Bonus: Coca Museum
Kokain’in ham maddesinin elde edildiği Coca bitkisinin kullanımı, bölgede hala oldukça yaygın. Özellikle çay olarak tüketilen bu bitki, yüksek irtifada oksijen eksikliği için birebir. Şeker, çikolata vs gibi farklı tüketimleri de olan bu coca bitkisinin tarihini anlatmak için kurulmuş bir müze var. Müzenin kafeteryasında ise coca karışımlı bira ve şarap kokteylleri içebilirsiniz.
Normalde şarap bazlı kokteylerden çok keyif almayan bir çift olarak, Coca-Şarap kokteylini oldukça orjinal ve denemeye değer bulduk. Muscat üzümü bazlı-gövdeli bir şarap kullanılarak oluşturulmuş bu kokteylin dengesi çok iyi ayarlanmış. Farklı bir tecrübe için, bölgede iseniz denemenizi mutlaka öneririz.
Santiago (Şili)
Santiago, gezimizde en az vakit geçirdiğimiz yerlerden biri olmasına karşın, şarap konusunda en fazla seçeneklerin olduğu ülkelerden biriydi. Şehir merkezine çok yakın bir çok şarap bölgesi olması sayesinde, 2 şaraphane ve 1 şarap barı ziyaret etme fırsatı bulduk. Kaliteli şaraplarına doyamadığımız bu güzel şehirden; tadı damağımızda ve gözlerimiz yaşlı bir şekilde bir daha geleceğimiz günlerin hayalini kurarak ayrıldık.
Viña Cousiño Macul
Santiago şehrine yarım saat mesafedeki Maipo Vadisi’nde bulunan Cousino Macul, şehire en yakın şaraphanelerden biri. 1856’da kurulmuş olan bölgenin en eski şaraphanesi, ana üretim tesisini şehrin daha dışında bir yere taşıyarak bu eski tesisi sadece tadım yeri ve müze olarak korumuş.
Web sitesinde farklı konseptte bir çok tadım seçeneği ve rezervasyon olanağı olan bu şaraphane, özellikle haftasonları ve öğleden sonraları inanılmaz kalabalık. Normal programımızda öğleden sonra ziyaret etmeyi planladığımız bu mekanı, dolu olduğu için sabahın erken saatlerinde ziyaret etmek zorunda kaldık. İngilizce tadım saatleri İspanyolca’ya göre çok daha az olduğu için kontenjanların çok hızlı dolduğu bu mekana önceden rezervasyon yapmanızı kesinlikle öneririz.
Biz premium 6’lı şarap tadımı ve şaraphane turu paketini aldık. Kişi başı 30 USD’lik olan bu tadım seti, bir tık pahalı olsa da, Şili’deki tadımların ortalaması malesef bu seviyelerde. 3 adet şarap tadımının üretim tesisinde, 3 adet daha üst segment şarabın ise tesis gezisi bittikten sonra ikram edildiği bu paketin toplam süresi 90 dakika. Tadımı yetiştirmek amacı ile son kısımdaki sunum biraz hızlı yapılsa da, gerek çalışanların sıcaklığı, gerekse şarapların kalitesi ile mekan bizden tam puanı aldı. Özellikle tarihi mahzeninde şarap içerek hikayelerini dinlemek çok keyifliydi.
Tesisin en hayran kaldığımız kısmı, şüphesiz mahzenleri oldu. Hiç pencere olmadığı için ışık da olmayan bu mahzenlerde sadece mum ile görüş mümkün. Mağara tarzında yapılan bu eski mahzenler, doğal yöntemlerle soğukluğunu koruyor. İçerisinde 1900’lü yıllardan beri yıllanan bir çok şarap bulunuyor. En son yıllanmış şarapların bulunduğu yerin kapısı, İngiltere Başkanı 4 yıl önce ziyaret ettiğinde hediye amaçlı açılmış.
Mekana giderken şehir içi trafiği hesaba katarak mutlaka önden çıkmak gerekiyor, zira Google Maps trafiği şehirde çok doğru göstermiyor.
Viña Concha y Toro
Santiago şehrine 1 saatlik mesafede bulunan bu üretici, Şili’nin en büyüklerinden. Ülkemizde de yaygın olarak bulunan Casillero del Diablo markasının da sahibi olan bu üreticinin tarihi çok eski. 1870 yılında kurulan bu üretici, 220 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş. Sahiplerine ait olan yine 1870 yılında yapılmış 22 odalı bir evleri bulunuyor. Şehre uzak oldukları için kendi kiliselerini de evin yanına inşa etmişler, 1950’lerde ise bu kilise halka açılıp tesisin içerisinden çıkarılmış. Bağları sulamak için yapay göl kurulan bu büyük tesis, şimdiye kadar gördüğümüz en fantastik şaraphanelerden biriydi.
Web sitesinde farklı konseptte bir çok tadım seçeneği ve rezervasyon olanağı olan bu şaraphane, Viña Cousiño Macul’e benzer bir kalabalığa sahipti. Bundan kaynaklı olarak gitmeden önce rezervasyon yaptırmakta kesinlikle fayda var.
MCC isimli 7’li paketi aldığımız tadım turumuzun ilk adımında, üreticilerin 1870 yılında kurulan evi dışarıdan gezdiriliyor. Devamında, bahçede bulunan açık alandaki tadım yerinde ilk 3 şarabın tadımı ve anlatımı yapılıyor. Sonrasında 20 farklı çeşit üzümün olduğu bağların gezisi yapılıyor. Devamında Castello del Diablo’ya da ismini veren şeytanlı mahzen gezisi yapılıyor. Bu gezide; eskiden bu bölgede meşhur olan şeytanın-hayaletin efsanesi, ışık şovları ile birlikte anlatılıyor. Son bölümde ise kalan 4 şarabın tadımı için ana gruptan ayrılarak sömelyelerden birisi ile birlikte farklı bir alanda detaylı bir tadım yapılıyor. Kişi başı 37 USD ödediğimiz bu gezi, şaraphane gezisi olarak oldukça zengindi. Şarap açısından ise ilk 3 şarap güzel seçilmiş şaraplarken, son 4 şarabımız biraz ortalama kaldı (Şarapların yanında verilen peynirler ise muazzamdı.). Bundan ötürü MCC haricinde alternatif paketlere de bakmakta fayda var.
Gezide elde edindiğimiz en ilginç bilgi ise, ana mahzenlerinin duvarlarında deprem dayanıklığını arttırmak amacı ile kullanılan yumurta akı oldu. Günümüz için basit bir teknik gibi gelse de, 1870’ler düşünüldüğünde gerek maliyet gerekse kullanılan teknik olarak oldukça komplike duruyor. Bu da ailenin şaraba verdiği önemi bir kez daha gösteriyor.
Bocanáriz
Santiago’daki akşam yemeğimizi Bocanáriz isimli muhteşem bir şarap barında yedik. Farklı şarap tadımı açısından tam bir cennet olan bu şarap barında, 32 adet farklı şarabı hem 5 cl hem de 15 cl olarak alabilmek mümkün. Şarap zenginliğine ek olarak mükemmel yemekleri de bulunan bu mekana, şehre gelirseniz uğramanızı kesinlikle tavsiye ederiz. Bir gün Santiago’ya taşınırsak haftada en az 1 defa uğramanın hayalini kurduğumuz bu mekana eğer gelirseniz, mantarlı risotto yemeyi kesinlikle ihmal etmeyin.
Santiago Wine Club
Bocanariz’den hemen 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan bu butik şarap kavı, İngilizce bilen sahibi sayesinde turistlere oldukça konforlu bir alışveriş imkanı sunuyor. Sahibinin önerdiği şaraplardan aldığımız seçkiden; şimdiye kadar içtiğimiz 2 şarabın, bütün gezimiz boyunca içtiğimiz bütün şaraplardan çok daha fazla beğendiğimizi hesaba katacak olursak, şarap satın almak için uğramanızı mutlaka öneririz.
Buenos Aires (Arjantin)
Buenos Aires, Santiago’dan bile daha az vakit geçisek de şehirde bir çok mekanda bulunan şarap dolapları sayesinde; 5cl, 10cl, 15cl’lik farklı şarapların kadehlerine erişebilme fırsatı bulduk.
Almacen Porteño
Buenos Aires’in en yoğun turistik bölgelerinden biri olan Boca’da bulunan bu markette, şarap dolabında 8 adet farklı çeşitte şaraptan tadım yapabilmek mümkün. Turistik gezi rotasında soluklanarak Arjantin’in farklı ve güzel şaraplarından tadım yapabilmek adına birebir bir mekan.
1853 The Wine Experience
Turistik olarak yine çok popüler olan San Telmo bölgesinde bulunan bu şarap kavında, şarap dolabındaki 6 seçenekten kadeh olarak servis almak yada şişe açtırmak mümkün.
Verilen şarapların kalitesinin yanında, bu şarap kavı bizi sahipleri ile birlikte mest etti. Bütün gezimiz boyunca müşteri ile en ilgili kişilerle tanıştığımız bu mekanın sahipleri İngilizce bilmemelerine karşın, bize şimdiye kadar yaptığımız en sıcak tadımlardan birini yaptılar. 6 kadeh şarabı toplamda 18 USD’ye içtiğimiz ve eve götürmek üzere aldığımız 3 şişe şarabın da sadece 27 USD tuttuğu bu mekan; gerek fiyat, gerek şarapların seçimi, gerekse çalışanların ilgisi ile birlikte gezimizdeki en favori mekanlardan biri oldu.
Fausto Wine Bar & Coffee
Tam da “Havalimanına neden bu kadar erken geldik, bu kadar süre içinde en az 1 şarap barına daha uğrardık.” diye hayıflandığımız anda denk geldiğimiz Fausto Wine Bar, bizi oldukça şaşırtı. Toplam 24 adet farklı şarabı 5cl, 10cl, 15cl seçenekleri ile alabileceğiniz bu şarap barı; havalimanında bütün güvenlik kontrollerini geçtikten sonra bulunuyor. Şarap tutkunları için inanılmaz bir hizmet olan bu şarap barı, aslında Arjantin’in gerçekten bir şarap ülkesi olduğunun da kanıtı oldu.
Mekan ile ilgili yaşadığımız en büyük şaşkınlık, fiyat kısımlarında yazan şaraplar ile altında bulunan şarapların birbirinden tamamen farklı olması oldu. Örneğin bir 2012 şarabı üzerinde 2023 şarabı ismi ve fiyatı yazıyorken, 2022 şaraplarında ise 2016 rekolteli farklı bir şarap yazıyordu. Şarapların şişeleri güncellenmiş ama dolapta bulunan elektronik ortamdaki isimleri ve fiyatları güncellenmemişti. Mekan çalışanlarını bu konu ile ilgili uyarmış olsak da, sistem güncellemesi yapamadıkları için bu konuda bir değişiklik yapamadılar ve bize seçtiğimiz kaliteli şarapları ucuz fiyatlarından verdiler. 🙂 Gezimizin son şansı olarak; havalimanında beklediğimiz süre boyunca, Arjantin şaraplarının son bir kez daha hem ucuz hem de keyifli bir şekilde tadına varma fırsatı bulduk.
Genel Yorumlar-Notlar
- Şili ve Arjantin, şaraba gerçekten çok önem veren ülkeler. Her şarap severin ziyaret edip, uzun uzun gezmekten çok keyif alacağı yerler. Peru ve Bolivya ise; şarap konusunda herhangi bir iddiaları olmamasına karşın, farklı coğrafya ve iklim koşullarında ne kadar farklı şarapların çıkabileceğini görebilmek adına ziyaret edildiğinde kesinlikle şaraplarına bir şans verilmeli.
- Peru’da içtiğimiz Malbec örnekleri, Arjantin Malbec’lerine göre çok farklıydı. Meyvemsi profili daha az, daha düşük gövdeli ve okaliptüs-kekik gibi daha baharat kokularının hakim olduğu bu Malbec’lerin, farklı bir bölgeden geldiklerini net bir şekilde söyleyen bir tarzı vardı.
- Bolivya’da içtiğimiz şarapların hepsinin asiditesi çok düşüktü. Gece-gündüz farkının yüksek olduğu ve dünyadaki belki de en yüksek irtifada şarap yapılan bu coğrafyada, kitaplarda öğrendiğimiz yüksek asidite beklentisinin tam tersini tatmamız, bize en ilginç gelen tecrübelerden birisi oldu.
- Torrontes üzümü, bütün Güney Amerika bölgesinde oldukça yaygın. Özellikle Peru, Bolivya ve Arjantin’de yaygın olarak erişebilmek mümkün. Bize yakın bölgelerde hiç bulunmayan bu üzümü, bu bölgeye ziyaretlerde bol bol tatmak gerek. Çok karakteristik bir aroma profiline sahip. Yeşil ve otsu kokuların yoğun olduğu bu üzüm; sevenin çok seveceği, sevmeyenin ise hiç sevmeyeceği bir aroma profiline sahip.
- Carmenere, kesinlikle mükemmel bir üzüm. Bu gezimizde yeniden tam bir Carmenere aşığı çift olduğumuzu görmüş olduk. Gezi boyunca en beğendiğimiz 4 şarabın 3’ünde Carmenere bulunması da bunun yeniden onayı oldu. 🙂 Güzel versiyonlarında bulunan çiçeksi ve meyvemsi aromaların yoğunluğu, adeta Muscat üzümü ile kupajlanmış bir kırmızı şarap hissiyatı veriyor.
- Malbec üzümü gerçekten çok zor bir üzüm. Ülkemize ithal edilen versiyonlarında yaşadığımız redüksiyon problemi olanlara benzerlerini maalesef gezimizde hem Peru hem de Arjantin’de de denk geldik. Redükte olmamış Malbec’ler harika bir keyif veriyorken, şimdiye kadar içtiğimiz belki de Malbec’lerin yarısından fazlasında bu problemi yaşamamız, ne kadar zor bir üzüm olduğunun yeniden kanıtı oldu.
Favori Şaraplar
- Maturana, MW, Carmenere, 2018, Kırmızı, Şili, Colchagua Valley: Burunda aroma profili çok yoğun. Carmenere’in klasikleşmiş aromaları üst seviyede. Ahududu, meyan kökü, kırmızı-siyah meyve arası. Damakta asidite kuvvetli, tanenler aşırı zarif, burundaki aromaların hepsi mevcut, alkol-tanen dengesi muazzam, bitişi uzun. Tam anlamıyla hayranlık yaratıcı bir şarap. 7.95/10
- Cousino-Macul, Finis Terrar Red Blend, Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, 2017, Kırmızı, Şili, Maipo Valley: Burunda siyah frenk üzümü, meyan kökü gibi siyah meyveler yoğunlukta. Derin ve çok katmanlı bir burnu var. Damakta asidite yüksek, tanenler hissediliyor ama çok güzel yumuşamış. Baharatımsı aromalar, kırmızı biber, pişmiş lezzetler yoğunlukta, bitişi uzun. 7.5/10
- Clos de Luz, Luz, Carmenere, Cabernet Sauvignon, 2022, Kırmızı, Şili, Colchagua Valley: Burunda parfümümsü kokular, meyan kökü, kavrulmuş ekmek, tereyağı. Damakta aroma yoğunluğu süper, vişne, tatlı baharatlar. Asidite yüksek, tanenler dengeli, bitişi uzun. Çok dolgun ve kompleks bir şarap. 7.5/10
- Vultur, Gryphus, Carmenere, Petit Verdot, Petite Sirah, 2019, Kırmızı, Şili Colchagua Valley: Burunda Carmenere’den gelen kırmızı ve siyah meyve aromaları ağır basıyor. Diğer üzümlerden gelen baharatsı kokular da var. Damakta gövdeli, baharat ve vanilya aromaları baskın. Fıçı hissediliyor, tanenler yumuşamış. 7.45/10
- Clos de Charcas, Eredita, Malbec, 2019, Kırmızı, Arjantin, Mendoza: Burunda çok güzel siyah pişmiş meyveler var. Gövdesi yüksek, bitişi uzun, fıçı dengesi süper. Hatasız bir Malbec. 7.4/10
- Bodega del Fin del Mundo, White Blend, 2018, Beyaz, Arjantin, Patagonia: Burunda çiçeksi ve meyvemsi kokular hakim. Armut, muz, olgun tropik meyveler. Damakta asidite yüksek, gövdesi yoğun, aroma profili süper, bitişi uzun. Kompleks bir beyaz şarap. 7.4/10
- Errazuriz, Max, Shiraz, 2015, Kırmızı, Şili, Aconcagua Valley: Burunda yoğun karabiber, meyan kökü, orman, toprak, füme et, mentol. Hem birincil hem üçüncül aromalar yoğunlukta. Damakta çok güzel hafiflemiş, fıçı hissediliyor, tanenler çok yumuşak. Açıldıkça aromaları artıyor, siyah meyveler ve tatlı baharatlar geliyor. 7.4/10
- Campos de Solana, Trivarietal, Gran Reserve, Tannat, Malbec, Petit Verdot, 2020, Kırmızı, Bolivya, Tarija: Burunda olgun kırmızı meyveler, açıldıkça siyaha da çalıyor. Damakta asidite yüksek, tanenler kuvvetli ama yumuşamış. Gövde orta, damaktaki aromalar güzel. Keyifli içimi var ama yıllanma potansiyeli çok yok gibi, bugün iç şarabı. 7.3/10
- Laureano Gomez, Pinot Noir, 2022, Kırmızı, Arjantin, Uco Valley: Burunda çok güzel kırmızı meyveler var, çilek, ahududu, karamel, hafif vegetal bir nota var. Tam bir Pinot Noir. Damakta aroma yoğunluğu güzel, asiditesi biraz fazla yüksek aromaları bastırıyor. Bitişi çok uzun. 7.3/10
- Zuccardi Serie A Torrontes 2022 Beyaz Arjantin Salta: Burunda muscata benzeyen kokular var, çiçeksi, beyaz gül ve limon ağırlıklı, hafif mineralite de hissediliyor. Damakta Torrontes’e özgü biraz farklı bir tat var. Gövdesi yüksek, bitişi orta, keyifli içimli bir şarap. 7.25/10
- Vina d’Los Campos, Raices Negras, Moscatel de Alexandria, 2022, Beyaz, Peru, Canete: Burunda klasik muscat kokuları geliyor, gül, hafif hanımeli, bal, derinden gelen otsu bir koku da var. Asiditesi yüksek, aromaları yoğun, mineralitesi de yüksek. Bitişi uzun. Mineralitesi çok orjinal bir şarap yapmış. 7.2/10